Yazar: Sevda TÜRKÜSEV | Kategori: Yazılar | 22 Kas 2014, Cumartesi |
CHP”nin seçim hezimetine kılıf uydurma hallerine yıllardır alıştık.
Enteresan kılıflar uydurduklarını düşünürken, birden gerçekten öyle düşündüklerine ikna oluyorsunuz. Çünkü normalde bu kılıflara inanarak söylemek mantığa ters bir durumdur.
CHP genel başkan yardımcısı, bugün katıldığı bir televizyon programında “CHP”de hiçbir sıkıntı yok!” gibi konuşurken, “Acaba biz mi yanlış görüyoruz?” diyesim geldi.
Sanki Muharrem İnce, Emine Ülker Tarhan ve diğerleri açıklama yapmadılar!
Sanki “Seçim suçlusu genel başkan ve ona destek verenlerdir!” demediler.
Sanki İhsanoğlu”nun adaylığında “Başımıza çuval geçirdiler!” diye bağırmadılar.
Sanki… Sanki… Sanki…
Ve bir genel başkan yardımcısı şu anda CHP içinde olanları sıradan ve olağan bir durum gibi yorumlarken, Türk siyasi tarihinde en çok kurultay yapan parti olarak gururlanıyordu.
Hala bu seçimde CHP”ye oy vermeyen, Ak Partiye oy veren halkı sorumlu tutup kendi koltuklarını koruma derdiyle yorumlar yapıyorlar. Ve ne kadar enteresandır ki, üst üste 5 seçim kaybetmiş Kılıçdaroğlu”ndan hala çok memnunlar ve gitmesin diye çırpınanlar çoğunlukta…
Şimdi siz tüm bunlardan ne anlarsınız?
Tabiî ki, ülke yönetimine asla talip olmayan, sadece muhalefet kalmak için çırpınan, adeta muhalefete yapışmış bir CHP yönetiminin olduğunu anlarsınız.
Fakat ısrarla, bunlar böyle değilmiş gibi bir algıyı halka vermeye çalışıyorlar. Kendi taban seçmenleri de olanların farkında ama başka çareleri olmadığı için oy veriyorlar. Bu aldıkları oyları da CHP yönetimi inandırıcılıklarından dolayı aldıklarını zannediyor.
Hayır efendim!
Taban seçmen size o oyları sadakatlerinden dolayı veriyor ve diğer seçmenler de gerçekleri gördüğü için size oy vermiyorlar.
Durum bu kadar net…
Diğer taraftan Cumhuriyet yazarı Şükran Soner akıllara zarar bir tez daha ortaya attı!
Aslında AK Parti hiç güçlü değilmiş ama “MEDYA GÜDÜLEMESİ” ile halka algı operasyonu yapıyormuş ve halk o yüzden Ak Parti”ye oy veriyormuş!
Soner”in tezine göre ne olmuş oluyor; halk o kadar bilinçsiz ve saf ki, medyanın güdülemesi ile bir nevi “güdülmüş” oluyor.
Yani dönüp dolaşıp şu meşhur “koyun” hikayesine geliyoruz.
Bunlar gerçekten halkın zekâsıyla alay ediyorlar ve bunlar gerçekten bu halkı bilinçsiz zannediyorlar.
Bu iş medya güdülemesiyle olsaydı Recep Tayyip Erdoğan”a “diktatör” yakıştırması yapan medyanın gücünün, onun tarafında olan medyanın gücünden daha kuvvetli olduğu gerçeği ile halk Erdoğan”ı “diktatör” olarak görürdü!
Fakat halk bir güdüleme ile veya bir algı operasyonu ile değil aklıyla hareket ettiği için neyin ne olduğunu gayet iyi görüyor.
CHP, 1923 model kafa yapısıyla, ilerleyen dünyaya ayak uyduramamış, senelerdir oturduğu yerden ve darbe destekleriyle bu ülkenin tek sahibi kendisi görmüş bir partidir. Ve hala aynı kafayla, aynı yerde olduklarını zannediyorlar. Yıl olmuş 2014! Gelişen dünyada bir arpa boyu yol alamadıklarına şahit oluyoruz…
Kendini kaybetmiş ama bunun farkında olmayan bir CHP var karşımızda!
Hala “dünya” kendi etraflarında dönüyor sanıyorlar.
Soner”e göre “ortada olmayan şeyler” kendi körlükleri veya nankörlüklerinden başka bir şey olamaz. 8 seçim kazanmış bir parti ve lideri için, “Aslında güçlü değiller!” demek ne kadar akıllıca acaba?
5 seçim kaybeden bir muhalefet liderini hala o koltukta tutmak için çırpınmak ne kadar akıllıca acaba?
Ülkeye hizmet için bir parti varsa bunların hepsinden rahatsız olmalı.
Fakat yok, ülkeye hizmet sevdası içinde olanlar değil, koltuk sevdası içinde olanlar için bu yaşananların hepsi tam bir biçilmiş kaftandır.
Bu halkın zekâsıyla dalga geçmekten vazgeçseler zaten sorunları çözülecek ama maalesef…
İlkokul çocukları gibi hep bir mızıkçılık ve hep sudan bahanelerle yapılan siyasetten ancak çatlak bir ses gelir.
Asıl kendiniz “medya güdülemesi” içindesiniz; şayet olmasanız hala milleti suçlayacağınıza dönüp kendinize bakarsınız…
CHP içindeki kavgalar bitmez; zaten onları biz her kurultaylarında yumruk yumruğa görmeye alıştık. Kendi kurultaylarını kaç kere sulh içinde yaptılar ki, bu seçim sonrasında sulh içinde olsunlar!
Kılıçdaroğlu kendisine kazan kaldıran vekiller için “Seçimde çalışmadılar, çıkıp itiraz ediyorlar.” diyor.
Kusura bakmasın ama karşı çıkan vekiller en başında da karşı çıkmışlardı. Seçimde itiraz ettikleri şey için neden çalışsınlar ki? Bugün karşı çıkan vekillerin yaptıkları açıklamaları bizler en başından bu yana yazdık çizdik.
Şimdi kim suçlu?
Veya şimdi kim haklı çıktı?
CHP, seçimlerde adaya karşı çıkan 15 vekil çalışmadığı için mi hezimete uğradı?
Veya bu vekiller çalışsaydı, CHP seçimi alacak mıydı?
Tabiî ki ikisi de değil; CHP, yanlış kararları neticesinde bu seçimde dahil her seçimden mağlup çıktı.
Bu durumda en başında karşı çıkan ve şimdi itiraz edip “istifa” isteyen vekiller haklı çıktılar.
Tabi Sayın Soner”in son bombası da “İstanbul”da hortumlar Ak Parti yüzünden çıkıyor!” demesi oldu.
Sanırım fazla söze hacet yok!
Bu sözleri bana Fethullah Gülen”in beddualarına bağladıkları, dalında bozulan kayısıları aklıma getirdi.
CHP”nin yıllardır neden bir yerlere gelemediğini anlamak için Soner”in bu mazereti yeterli bir örnek.
Aslında CHP konusunda yıllardır biz halkı çıkıyoruz; bu seferde kendi vekilleri haklı çıktı ama ne fayda…
Vallahi ne güdülemesi bilemem ama CHP”nin deve kuşu misali bu haline çocuklar bile gülüyor artık.
CHP”li bir kadın milletvekilinin TBMM”de “ayakkabı fırlatma” düşüncesi ve bunu dile getirmesine de şahit olduktan sonrada “CHP için neler yapılabilir?” diye düşünmenin bir zaman kaybı olduğunu düşünüyorum.
Her şeyden önce bir kadına yakışmayan bir tavır ve üstelik bir de milletvekili…
Sözüm ona, güya TBMM”de çıkan kavgalardan dolayı Ak Partili erkeklere laf atacak!
Bunu bir savunma ve siyaset olarak gören bir kadın milletvekili!
Hoş! Sayın Nazlıaka”yı gezi olaylarında sokaklarda halkı şiddete yönlendirirken gördüğümüz için ayakkabı fırlatma fikri de pek şaşırtmadı doğrusu.
Kendisi için parlak bir fikir olsa da halkın nazarında pek muteber bir fikir değil.
Netice; bu halkın zekâsını küçümseyerek geldiğiniz noktada hala ısrarla bu halkın bir güdülemeyle oy verdiğini zannetmenizi sağlayan o sizi güdüleyen şey neyse bayağı etkili olmalı…
Bu halk düşünebilen ve hakkı hak edene teslim eden bir halk…
Güdülemek bu halkın üzerinde tutmuyor ama sanırım muhalefet üzerinde bayağı etkili…
Artık anlayana…