Sevda TÜRKÜSEV, 10 Haziran 1969 Istanbul doğumlu olup aslen Saray Bosna muhacirlerindendir. Boşnak bir ailenin ikinci kızı olup eğitimine Anadolu Üniversitesi İsletme Fakültesinde devam etmekte iken eğitimini ikinci sınıfta yarıda birakmis ve iş hayatına atılmıştır. Şu sıralar verdiği hayat mücadelesinin ardından yarım bıraktığı öğrenimine devam etmek için gereken girişimleri yapmaktadır… Hayatı sonradan tamamlamak çok kolay olmasa da ” hiç bir şey için geç değildir” diyerek öğrenimine kaldığı yerden devam etmenin heycanını içinde taşımaktadır…18 yaşında tekstil sektöründe dizaynır olarak çalışmaya başlamış ve sonra sırasıyla üretim, planlama ve diğer bölümlerde görev yapmıştır. Kariyerini en iyi biçimde şekillendirerek gerek iş gerekse sosyal hayatta kendini üst düzey yönetici olarak bilgi beceri ve davranışlarıyla kabul ettirmiştir. Türkiye’de büyük sirketlerde genel müdürlük yapmıştır.
En son2004-2008 yıllarında Özbekistan Taşkent şehrinde büyük bir entegre tekstil fabrikasının genel müdürlügünü yapmıştır. Yabanci bir ülke de -hele bir kadin olarak- böyle bir görevi yapmaktan dolayi kendini Türkiye’dekinden çok daha basarili görmektedir. 

Yazar halen “YAŞAM KOÇLUĞU- EĞİTİM KOÇLUĞU- KİŞİSEL GELİŞİM PROFSYÖNELLİĞİ – NPL – KURUMSAL VE BİREYSEL DANIŞMANLIK” hizmetlerini de vermektedir. KİŞİSEL GELİŞİM- BAŞARI- Farkındalık- Değişim- Dönüşüm- İş Hayatında Başarı konularında seminerler, paneller konferanslar eğitimler vermeye devam etmektedir.

Sevda Türküsev 19 yasinda evlendi ve bu evlikten bir erkek çocuğu oldu. Daha sonra 25 yaşında eşinden ayrılarak hayat mücadelesine oğluyla birlikte devam etti. Şimdi oğlu 20 yaşında. Sevda Türküsev’e en büyük basarısı sorulduğunda verdigi cevap “oğlum” olmaktadır.

Sevda TÜRKÜSEV’in hayatindaki en önemli iki erkekten biri oğlu Tayyar, diğeri babasi Hüseyin TÜRKÜSEV’dir. Sevda Türküsev bugünkü başarılarının tamamen babasından aldığı nasihatler ve ailesinden aldığı kültürden kaynaklandığını söylemeye çekinmemektedir.

Yazar bugün 42 yaşında ama hala kendisini ufak bir kız çocugu olarak nitelendirmektedir. Ona göre, yaşlanmamak için ve hayat mücadelesinde ayakta kalmak için hep çocuk kalmak gerekiyor.  Etrafindakilere sürekli söylediği  “İnsan içindeki çocugu öldürdügü zaman ölür, o zaman yaşlanır ve zorluklar karşısında dayanamaz. İçinizdeki çocuk sizi hayat bağlar, ayakta tutar. İşte bu yüzden, aman sakın ha, içindeki çocuğu öldürmeyin.

Yazar halen Genç Gelişim, Rasyonel, dergilerinde ve www.sonsayfa.com internet gazetesinde yazılarına devam etmektedir. Aynı zamanda her çarşamba akşamı 20 30 SHOWMAX TV… ekranlarında ” kadınlar ne ister”  adlı program ile canlı yayında izleyicileri ile buluşmaktadır…